ÜRETRA DARLIĞI

Üretra, idrarın idrar kesesinden vücudun dışına atılmasını sağlayan kanal yapısıdır ve aynı zamanda spermin vücut dışına atılması işlemi üretra aracılığıyla gerçekleşir. Mesane sonrasında prostat, üriner sfinkter (idrar tutmamızı sağlayan anatomik bölge), perine (skrotum ve anüs arasında kalan bölge) ve penis içinden geçmektedir. Prostat ve üriner sfinkter içinden geçen kısmı arka üretra; perine ve penis içinden geçen kısım ise ön üretra olarak iki ana bölgeye ayrılabilir.

Üretra darlığı, üretra yüzeyini kaplayan doku ve üretrayı çevreleyen süngerimsi dokuda gelişen hasara bağlı olarak gelişen üretra çapında daralma ile karakterize klinik tabloyu ifade etmektedir. 1 santimetrenin altında kısa bir segmenti etkileyebildiği gibi, tüm üretrayı etkileyen çok uzun üretra darlığı olguları olabilmektedir. Genellikle ön üretra bölgesinde gözlenmektedir. Kısaca en önemli nedenler idiyopatik (nedeni bilinmeyen), inflamatuvar (geçirilmiş enfeksiyonlar ve kronik inflmasyonla karakterize hastalıklar), travmatik, iyatrojenik (geçirilmiş endoskopik prostat ve mesane cerrahisi, idrar sondası ile ilişkili durumlar, aynı bölgeden ışın tedavisi veya cerrahi öyküsü), doğumsal nedenler olarak sıralanabilir.

Hastalar sıklıkla bu daralmaya bağlı gelişen işeme sıkıntıları ile başvururlar;
• İdrar akım hızında azalma ve incelme, ıkınarak işeme
• Çatallı işeme
• İşeme bittikten sonra damlama şeklinde idrar kaçırma
• Sık sık işeme
• Ağrılı işeme
• İdrar yolu enfeksiyonu
• Cinsel ilişki sonrası boşalmada zorluk ve hacim azalması

Üretra darlığının tanısında en iyi yöntem retrograd üretrografidir. Dış üretra ağzından enjektör yardımı ile verilen kontrast madde ile gerçekleştirilmektedir; üretra darlığının yeri ve uzunluğu konusunda önemli bilgiler sağlayarak tedavi seçenekleri açısından oldukça yardımcı olan bir incelemedir. Bunun dışında tanıda yardımcı olarak gereken durumlarda ultrason ve MR ile inceleme mümkün olabilmektedir.

Üretra darlığında tedavi seçenekleri

Üretra dilatasyonu : Üretra içerisinden metal veya plastik bir sonda yardımı ile dar segmentin genişletilmesi işlemidir. Bu işlem sonrasında hastadan belli aralıklarla kendi kendine bu işlemi yapması istenir. Hasta kendisi bu işlemi yapmadığı veya yapamadığı takdirde darlık hemen her zaman tekrarlayacaktır.

İnternal üretrotomi : Anestezi altında ön üretradan bir endoskopik görüntüleme sistemi yardımı ile direk görüş altında girilerek dar segmente ulaşılır ve darlık görüş altında soğuk bıçak ile kesilerek açılır. Bu yöntem ile darlığa neden olan skar dokusu çıkarılmaz . İlk işlem sonrası nüks riski %50’dir. Eğer işlem ikinci kez yapılıyorsa nüks riski çok daha yüksek oranlara ulaşır.

Üretroplasti : Anestezi altında hastalıklı üretra bölgesinin çeşitli teknikler yardımı ile onarılması ile tekrarın önlenmesini amaçlayan kompleks bir operasyondur. Anestezi süresi daha uzundur, açık cerrahi kesi gerektirir ve üretra dilatasyonu ve internal üretrotomi ile kıyaslandığında istenmeyen etkiler açısından daha yüksek risk taşımaktadır. Bu nedenle mutlaka bu konuda özelleşmiş merkezlerde yapılması önerilmektedir. Semptomların giderilmesi ve tekrarlayan üretra darlığı durumunun önüne geçme açısından diğer yöntemlere kıyasla çok yüksek başarı oranına sahip olup neredeyse kaçınılmaz olarak her hastaya önerilmesi gereken bir işlemdir.

Üretra darlığının yeri , uzunluğu ve sıkılığı gözönünde bulundurularak aşağıdaki teknikler kullanılabilir;

• Anastomotik üretroplasti
• Bukkal mukoza grefti ile substitüsyon üretroplasti (Ventral onlay, dorsal onlay vb..)
• Penil cilt flepleri ile üretra rekonstrüksiyonu (Sirküler, longitudinal flep teknikleri vb..)
• İki basamaklı teknikler